Taze bir öykü ile merhaba demek istiyorum sizlere bugün. Umarım beğenirsiniz ANKARA- ESKİŞEHİR ARASI BİR HATCİK EDER Yanağından çenesine doğru akan teri elinin tersiyle öfkelenerek sildi Hatice. İçinden sunturlu bir küfür sallayıp koşmaya devam etti. Omzuna taktığı sırt çantası koşusunun her adımında sırtına küt küt vuruyordu. Yürüyen merdivenlere atılırken bu kez sesli olarak “Allah kahretsin yetişemezsem mahvolurum” dedi. Bu düşünce ona güç verdi daha hızlı koşarak geldi bankonun önüne. Nefes nefese uzattı görevliye nüfus cüzdanını. Görevli biletini onaylarken ters ters (trenin kalkmak üzere olduğunu acele etmesini) söyledi. “ Biz ne yapıyoruz sanki” diye geçirdi içinden ve tekrar koşmaya başladı. Yine bir yürüyen merdiven bu kez istikamet aşağıya, sonra perona koş ve önüne gelen ilk vagona bin. Neredeyse sırt çantası kapıya sıkışıyordu. Vagonun üç basamaklı girişinin üçüncü basamağına ayağını uzatırken hareket etti tren. Ucu ucuna denir ya, böyle ol
Kayıtlar
Nisan, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
YOL Merhaba, bugün size İstanbul'dan yazıyorum. Gerçekten bu devirde insan kuş gibi, bir kaç gün önce Eskişehir'de teyzemi ziyaret ederken kandil günü Ankara'da Miraç'la ilgili çocukluk anılarımı hatırlıyordum bugün İstanbul'da kızlarımın yanındayım. İnsanın çocukları ile birlikte olması doyumsuz bir şey. Benim iki kızım var. İsimleri Aliye Nur ve Zeynep. İkisi de okullarını bitirdiler ve İstanbul'da çalışmayı tercih ettiklerinden şimdi burada yaşıyorlar. Evleri Aydos ormanının eteklerinde büyük bir sitede. Yaşadıkları semtin karşısında bütün kalabalığı ile Sultanbeyli. Arada bir yol var. Bütün belediye otobüslerinin ve dolmuşların geçtiği geniş işlek bir yol. Yolun bir tarafı etrafları duvarlarla çevrili kapılarında güvenlik içeriye olur olmaz kimsenin sokulmadığı, havuzundan, spor tesislerine kadar her ihtiyacın site içinde karşılandığı lüks evlerle dolu karşı tarafı ise iki katlı üç katlı apartmanları ile küçük bir
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yeniden merhaba; Bugün size dün yaptığım Eskişehir seyahatimi anlatmak istiyorum.Umarım hoşunuza gider. AKRABA CANDIR Ankara'dan Eskişehir'e hızlı trenle gitmeye bayılıyorum. Yeni yapılan lokomotif görünümlü güzel gara geldiğimde içimde heyecanla karışık sevinç var. Ne zaman ve hangi sebeple olursa olsun Eskişehir'e gitmek bende hep bu duyguları yaratıyor. Yarı memleketim sayılır tabi.Yıllarca oturduk, şimdi annem, kardeşim, teyzelerim, kuzenlerim arkadaşlarım bir çok sevdiğim insan orada yaşıyor. Tren son sürat yollarda ilerlerken ben çayımı yudumlayıp yanımda oturan hanımla sohbet ederken bir buçuk saat gibi kısa bir süre sonra işte Eskişehir'deydim artık. Hava güzel ben birazdan anneme kavuşacağım için sevinçli kendimi Eskişehir'in ağaçlı yollarına vurdum. Sabah çok erken geldiğim için esnaf yeni yeni açıyor kepenklerini kimi dükkanının önünü temizliyor kimi vitrinini. Çalışan anneler tutmuşlar çocuklarının ellerinden önce kreşe sonra işe yet