ÇİÇEK BÖCEK ÖYKÜLERİ Sevgili dostlar geçen gün bloglarla ilgili bir araştırma yaparken bir blogger' ın blogları ciddi ve gayri ciddi olarak sınıflandırdığını gördüm. Ona göre siyasi ya da bilimsel konularda yazan bloglar ciddi diğerleri gayri ciddi imiş. Hatta onlar için çiçek böcek yazıp okunuyorlar diye bir de eleştiri getiriyor. Doğrusu ben kendisi gibi düşünmüyorum. Bence hayatta insanların ilgisini çeken her konu ciddi bir konudur. Bu öykü olabilir belki bir makale ya da kim bilir sadece bir anı hangisi olursa olsun onlar okunabilir hale gelene kadar ciddi emek harcanarak yazılıyorlar. Bu ister siyasi, ister bilimsel isterse blogger' ın dediği gibi çiçek böcek konusu olsun fark etmez. Önemli olan yazılanların insanlara ulaşmasıdır bence. Ayrıca hayat, zaten çoğumuz için ağır koşullarda devam ediyor herkesin bir derdi muhakkak var. Bu sıkıntıların içinde yaşarken çiçeklerden böceklerden ve bi...
Bu blogdaki popüler yayınlar
Taze bir öykü ile merhaba demek istiyorum sizlere bugün. Umarım beğenirsiniz ANKARA- ESKİŞEHİR ARASI BİR HATCİK EDER Yanağından çenesine doğru akan teri elinin tersiyle öfkelenerek sildi Hatice. İçinden sunturlu bir küfür sallayıp koşmaya devam etti. Omzuna taktığı sırt çantası koşusunun her adımında sırtına küt küt vuruyordu. Yürüyen merdivenlere atılırken bu kez sesli olarak “Allah kahretsin yetişemezsem mahvolurum” dedi. Bu düşünce ona güç verdi daha hızlı koşarak geldi bankonun önüne. Nefes nefese uzattı görevliye nüfus cüzdanını. Görevli biletini onaylarken ters ters (trenin kalkmak üzere olduğunu acele etmesini) söyledi. “ Biz ne yapıyoruz sanki” diye geçirdi içinden ve tekrar koşmaya başladı. Yine bir yürüyen merdiven bu kez istikamet aşağıya, sonra perona koş ve önüne gelen ilk vagona bin. Neredeyse sırt çantası kapıya sıkışıyordu. Vagonun üç basamaklı girişinin üçüncü basamağ...
İnsan yalnızca sevdiği zaman kötülük etmez Alman Atasözü Kolay kolay ağlamam ben hatta hiç ağlamam ancak bugün anlayamadığım bir şekilde ağlamak geliyor içimden. Annem için ağlıyorum desem öleli beş yıl oldu. O zaman bile ağlamadım ki şimdi neden ağlayayım. Babam yeniden evleniyor diye desem “ bana ne?” evlenirse evlensin. Aynı evde hatta aynı şehirde bile yaşamıyoruz onlar İzmir’ de ben İstanbul’dayım. İşten istifa ettiğim için mi diye düşündüm ama zaten hiç sevmemiştim ki bu işi. Gözümden yaşlar akarken dudaklarıma bir tebessüm oturdu. Sanem karısının gözleri geldi aklıma ve o gözlerdeki korku. Büyüklüğümü görüp bana duyduğu saygı. “ Sen haklısın Yıldız, her zaman sen haklıydın ben yanlış yaptım seni tanıyamamışım” derken duyduğu pişmanlık. O anı yaşamak nasıl da güzeldi. “Ben gidiyo...
Yorumlar
Yorum Gönder